29 Nisan 2010 Perşembe

İLK YARDIM NEDİR İLK YARDIM ÇANTASINDA BULUNMASI GEREKENLER


İlk yarım, adında da, anlaşılabileceği gibi, Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren durumda,sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar,hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla,ilaçsız olarak yapılan uygulamaların toplamıdır.
Eğer, doğru yapılır ise, hayat kurtarır.
İLK YARDIMIN AMACI ;
*Yaşamı koruma ve sürdürülmesini sağlama,
*Durumun kötüleşmesini engelleme,
*İyileşmesini kolaylaştırma ,
İLKYARDIMDA 6 SAFHA :
1- Tedbir (İlkyardımcının kendisinin ve kazazedenin güvenliğinin sağlanması)
2- Teşhis
3- Tedavi
4- Telekomünikasyon (haberleşme)
5- Triaj (öncelikli kazazedenin belirlenmesi)
6- Taşıma
İLKYARDIMCI’ da bulunması gereken özellikler :
1- Her zaman tedbirli olmalıdır ,
2- Soğukkanlılığını korumalıdır ,
3- Cesaret gösterilerinden ve emin olmadığı uygulamalardan kaçınmalıdır ,
İLKYARDIM’ da haberleşebilecek telefon numaraları :
*110 İtfaiye
*112 Ambulans
*114 Zehir Danışma Merkezi (Sağlık Bakanlığı)
*154 Trafik polisi
*155 Polis imdat
*156 Jandarma imdat
İLK YARDIM ÇANTASINDA BULUNMASI GEREKENLER
Büyük sargı bezi (10 cm x 3-5 m) 2 Adet
Hidrofil gaz steril (10x10 cm 50’lik kutu) 1 Kutu
Üçgen sargı 3 Adet
Antiseptik solüsyon (50 ml) 1 Adet
Flaster (2 cm x 5 m) 1 Adet
Çengelli İğne 10 Adet
Küçük makas (paslanmaz çelik) 1 Adet
Esmark bandajı 1 Adet
Turnike (En az 50 cm örgülü tekstil malzemeden) 1 Adet
Yara bandı 10 Adet
Alüminyum yanık örtüsü 1 Adet
Tıbbı eldiven 2 Çift
El feneri 1 Adet
SOLUK YOLU NASIL AÇILIR?
1.Ağızda toz toprak,kırık takma diş ve yabancı cisimler varsa çıkarılır.
2.Bilinci kapalı kişilerde dil arkaya düşüp havayolunu tıkayabilir.Bu durumda baş geriye itilip çene yukarı kaldırılarak soluk yolu açılır.
SOLUNUM YOLU NASIL DÜZELTİLİR?(YAPAY SOLUNUM)
Solunumu duran kişiye derhal yapay solunum uygulanmalıdır.
1.Hasta sert bir zemine yatırılır.
2.Ağız içi temizlenerek varsa yabancı cisimler çıkarılır.
3.Çenesi yukarı kaldırılarak baş hafifçe arkaya itilir.
4.Ağızdan ağıza solunum yapılacaksa burun kapatılır.Burundan solunum yapılacaksa ağız kapatılır.
5.Derin bir soluk alınıp,solunum yaptırılacak kişinin ağzına (yada burnuna) ağız yerleştirlir.
6.Hastanın göğsünün kabarmasına yetecek şiddette soluk verilir.
DOLAŞIMIN ETKİNLİĞİ NASIL SAĞLANIR?(KALP MESAJI)
1.Kalp durmuşsa hemen kalp mesajına başlanır.
2.Hasta sert bir zemine yatırılır ve bir yanına diz çökülür.
YARA İÇİNDEKİ YABANCI CİSİM,KEMİK,PARÇASI VS. ÇIKARILMAMALIDIR.
3.Göğüs kemiğinin(iman tahtası)üçte bir alt ucuna bir elin ayası sıkıca yerleştirilir,diğer elin ayası bunun üstüne konur.Parmaklar hastaya temas etmemelidir.
4. Kollar dik tutularak (Bilek ve dirsekler bükülmeden)sabit ve ritmik bir şekilde göğüse 4-5 cm bastırılır.
5. Arada nabız kontrol edilerek dakikada 60 kez olmak üzere dolaşım başlayıncaya kadar devam edilir.

28 Nisan 2010 Çarşamba

SUNİ SOLUNUM NASIL YAPILIR


Suni solunum, gerektiği zamanda, doğru uygulandığı zaman, hayat kurtaran bir uygulamadır.üst solunum yolu (ağız, burun, boğaz ) ve alt solunum yolundan ( larenks, trakea, bronşlar, akciğerler ) oluşmaktadır. Diyafragma, göğüs kafesi kasları ve yardımcı solunum kasları, solunumun düzenli olmasını sağlarlar. Bu uygulama, ile insanlar, yeniden hayata döndürülebilir. Ama, dikkat edilmesi gereken konu, sonu solunum ve kalp masajının, kalp solunum durduğu zaman yapılması gerektiğidir. Öncelikle suni solunumun ne olduğunu açıklamakla başlayalım.
Suni Solunum ve Kalp Masajı Kendi kendine solunumun olmadığı durumlarda, akciğerlerin havalandırılmasını sağlamak ve durmuş olan kalbi yeniden çalıştırmak için yapılan işlemler. Boğulma, asılma, elektrik çarpması, karbon monoksit zehirlenmesi gibi hallerde ve genel olarak zahiri ölüm halindeki insanlarda, özellikle nefes alamayan bebeklerde, mümkün olduğu kadar çabuk tatbik edilmelidir. Bütün vakalarda önce üst solunum yollarını tıkayan engeller ortadan kaldırılmalıdır. Boğulma halinde ağızdaki suyu ve salgıları boşaltmak; asılma halinde ipi kesmek; elektrik çarpmasında akımı kesmek; gazla boğulma hallerinde hastayı temiz havaya çıkarmak gereklidir.
Bu tedbirler alındıktan hemen sonra, normal solunum geri gelinceye veya bir cihazla, sun'i solunuma başlayıncaya kadar ağızdan ağıza, ağızdan buruna veya elle sun'i solunum yaptırma manevralarından biri uygulanır. Sun'i solunumun zamanında başlatılması çok önemlidir. Çünkü beyin hücreleri oksijensizliğe 4-5 dakikadan fazla tahammül edemezler.
Ağızdan ağıza solunum metodu: Hasta sırt üstü dümdüz yatırılır. Baş iyice arkaya doğru gerdirilir ve bir elle iyice arkaya doğru bastırılır, burun tıkanır. Sonra ağız açılır, ağız boşluğu temizlendikten sonra, alt çene öne doğru çekilir, dil bir bezle altçene dişlerinin üstüne doğru bastırılıp hareketsiz tutulur. Dudaklar hastanın ağzına yapıştırılır. Dakikada 12-16 defa olacak şekilde üflenir. Bu üflemelerde hastanın göğsü genişlemelidir. Çocuklarda üfleme ritmi daha fazla olmalıdır. Kurtarıcı ağzını ayırıp çeker, hastanın göğüs kafesi küçülür ve böylece hasta kendiliğinden nefes vermiş olur.
Ağızdan ağıza solunum baş enseye doğru gerdirilmek şartıyla (yolda kaza geçiren veya yıkıntı altında kalan kimseler vs.) oturma durumunda da uygulanabilir.
Ağızdan buruna solunum metodu: Yukarıdakine benzer bir usuldür. Üfleme, ağız kapatılarak burun yoluyla yapılır.
Küçük çocuklarda aynı anda hem ağızdan hem de burundan üflenebilir.
Bu usuller herkes tarafından her yerde ve her durumda uygulanabilir. Kurtarıcı çok çabuk yorulacağından nöbetleşe kurtarıcı değiştirmek gerekir.
Elle yapılan manevralar: Hastanın göğüs kafesini, nefes alma ve verme hareketlerine benzer ritmik hareketlerle bastırmak ve genişletmek esasına dayanır. Göğüs kafesi esnek olduğundan üzerine basılınca nefes zorla dışarı çıkar, baskı kalkınca göğüs genişler, eski haline gelir ve tekrar nefes alınır. Bu sırada kollara yaptırılan hareketlerle nefes alma kolaylaştırılabilir.
Schaefer metodu: Yüzü koyun yatan hastaya uygulanır. Kurtarıcı bel hizasında ata biner gibi hastanın üzerine çıkar, el ayalarıyla göğüs kafesi üzerine bütün ağırlığıyla basar ve nefes vermeyi sağlar, baskı kalkınca göğüs kafesinin esnekliği sayesinde, nefes alma meydana gelir. Bu metodda ağzın boşalması kolaylaşır. Ancak solunum yetersiz kalabilir.
Nielson-Hederer metodu: En üstün tekniktir. Ancak iki kurtarıcı gerekir. Hasta yüzükoyun yatırılır, kollar bükülür, baş eller üzerine yerleştirilir. Kurtarıcılardan biri Schaefer metodunda olduğu gibi, nefes vermeyi sağlarken ikinci göğsü yerden hafifçe kaldıracak şekilde dirsekleri bükerek nefes almayı sağlar. Eğer kurtarıcı tekse hastanın başucuna oturur ve iki zamanlı hareketi şöyle ayarlar: Nefes alma yukarıdaki gibidir, nefes verme ise dirsekler yere bırakıldıktan sonra, kürek kemiklerine bastırılarak sağlanır. Bu usul oldukça yorucudur. Suni solunumu 15-20 dakika hatta bir saat veya daha fazla uzatmak gerekebilir. Çünkü kendi kendine solunum başlayıp tekrar durabilir.
Elle çalışır respiratörlerle sun'i solunum: Bir maskesi, bir konnektörü, bir kapağı ve bir balonu vardır. Bu şekilde olanlara Ambu respiratörü denir. Maske hastaya uygulandıktan sonra, balonun ritmik olarak sıkılması ile balondaki hava hastanın akciğerlerine geçer. Ambu'ya oksijen de katılabilir.
KALP MASAJI
Hayat busesiyle havalandırma sağlandık­tan sonra, aşağıda gösterilen teknikle masaja başlayın (bir hayat öpücüğünden sonra, beş masaj).
• Önce masaj yapacağınız yer olan göğüs kemiğinin yerini saptayın: Gerçekten de yer doğru saptanmazsa, ciddi zedelen­meler olabilir (kaburga kemiklerinin kırıl­ması, vb.).
• Hastayı sırt üstü, sert bir zemine yatı­rın. Kolları vücuduna yapıştırın.Kotların­dan birinin yanına diz çökün.
Bir elin parmakları göğüs kemiğinin bir kenarına, diğer elin parmakları da alt kenarına konur. Başparmağınızın yardı­mıyla göğüs kemiği boyunca üçte birlik oranda bölgeyi saptayın (insanoğlunda genelde meme uçları hizasındadır).
Ellerinizden birinin içini göğüs kemi­ğinin üzerine dikey koyun. Diğer el, des­tek olarak ilkinin üzerine dayanır.
Basınç, kollar gerili olarak, dikleme­sine ve bir hamlede yapılmalıdır. Yine ay­nı şekilde, birden kaldırılmalıdır. Basınç, göğüs kemiğini 3-5 cm. çökertecek güç­te olmalıdır.
• Dikkati Önemli, fakat uyulması güç iki nokta vardır: Basınç kesinlikle dikey ola­rak yapılmalı, sarfedilen güç de, ne çok, ne zayıf olmalıdır.
Bir kurtarıcı daha olursa, bilek ya da uyluk kemiğinden nabız ölçülerek, masa­jın "etkenliği" denetlenebilir.

26 Nisan 2010 Pazartesi

TUNİK MODELLERİ

Hem şık, hem rahat olmasından dolayı, sıklıkla tercih edilen tunikler, 2010 yılının da, en gözde kıyafetlerinden, bir tanesi. Tuniklerde, herkesin kesisine ve beğenise göre modeller bulmak mümkün. 2010 ilkbahar-yaz sezonu koleksiyonunda yerini alan tunikler birbirinden güzel model ve renk seçenekleriyle yeniden beğenimize sunuluyor!
Tunikler joker parçalardır. Tercih ettiğiniz aksesuar ve ayakkabı modeline göre her ortama, her tarza uyarlanabilir. Tek omuzlu, işlemeli bir tuniği özel davete katılırken kumaş pantolon ve topuklu ayakkabıyla kombinleyebilir, günlük hayatta kullanmak için babet ve kot şortları tercih edebilirsiniz.
Sezon trendlerini tarzınıza uygulamak istiyorsanız kahverengi, turuncu, yeşil gibi toprak tonlarında tunikler seçebilirsiniz. Çizgili, tek omuzlu, asimetrik kesimler tunik modelleri 2010 ilkbahar yaz sezonunda öne çıkıyor.Tesettürlü hanımlar için de, çok fazla renk ve model yelpazesine sahip olan tuniklerle, hem rahatlığı, hem de şıklığı bir arada bulmak mümkün.

BEYAZ PANTOLON


2010 yazının en gözde kıyafetlerinden bir tanesi, beyaz pantolonlar. 2009 yazında da sıkça gördüğümüz beyaz pantolonu giymek, biraz cesaret istese de, şıklığın birinci adresi olan bu giyisiyi, doğru kombinlerle gkullanırsanız, mükemmel şıklığı yakalamanız, işten bile değil.
Bu yazımızda, sizlere, beyaz pantolonun nasıl giyileceğinden bahsetmek istiyoruz.
Dar paçalı, İspanyol paçalı, boru paçalı beyaz pantolonlar 2010 yaz modasının en gözde modelleri arasında bulunuyor. Vücut tipinize uygun beyaz pantolonu seçtiyseniz, kombin yapmaya başlayabilirsiniz.
Beyaz pantolonunuzu birçok renkle kombinleyebilirsiniz. Gri, lacivert, pembe, mavi, yeşil gibi renklerle birlikte sezon trendi pudra, ten, askeri yeşil tonlarıyla birlikte giyebilirsiniz.
Hem şık hem de 2010 yaz modasına uygun giyinmek istiyorsanız beyaz pantolonunuzu nude yani ten renkli bir bluz ve yine aynı renkte bir ayakkabıyla kombinleyebilirsiniz. Nude rengin rahatlatıcı etkisi etrafınızdaki insanlara pozitif enerji göndermenizi sağlar.
2010 ilkbahar sezonuyla başlayan marine trendi yaz sezonunda da devam ediyor. Lacivert, beyaz, kırmızı renklerin ön planda olduğu marine konsepti beyaz pantolon kombinleri için en ideal trenddir! Beyaz pantolonunuzun üzerine lacivert bir gömlek giyip, ayakkabı tercihinizi kırmızıdan yana kullanabilirsiniz.
Beyaz pantolonla birlikte kullanmaktan kaçınmanız gereken tek renk siyahtır. Özellikle beyaz pantolon üzerine siyah bluz giymek vücudunuzu orantısız ve dışarıdan bakıldığından ortaya ikiye bölünmüş bir görünmesine neden olur. Hazır yaz mevsimi gelmişken pırıl pırıl renkler giymenin keyfini çıkarıp, siyah kıyafetlerinizi bir kenara bırakabilirsiniz.
İstediğiniz kadar ince görünmediğinizi düşünüyorsanız özellikle de basen bölgeniz genişse beyaz pantolon üzerine mutlaka uzun tunikler tercih edin. Tunik boyunun kalçanın hemen altında bitmesine ve bol kesimli olmasına dikkat edin.
Beyaz pantolon kombinlerinde ayakkabı seçimi; pantolon modelinizle doğrudan bağlantılıdır. İspanyol paçalı beyaz pantolon giyiyorsanız; yüksek topuklu ayakkabı, dar paçalı beyaz pantolon giyiyorsanız; babet, boru paçalı beyaz pantolon giyiyorsanız; sandalet tercih edebilirsiniz. Bu önerilerimizle, yaz mevsiminde, herkesin odağı olmaya hazır olun.

24 Nisan 2010 Cumartesi

ENDER SARAÇ ZAYIFLAMA DİYETLERİ


Dr Ender saraç, sağlıklı yaşam ve beslenme üzerine, bizlere faydalı önerilerde bulunan bir isim. Şişmanlığın, ciddi ve ölümcül bir hastalık olduğunu, her fırsatta belirten Ender Saraç, zayıflamak isteyenler için, son derece sağlıklı ve faydalı bir diyet listesi hazırlamış. bizde bu listeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
1.GÜN :
Öğlene kadar yeşil elma kompostosu ve 2-3 kase kadar içilmesi tavsiye ediliyor. Aşırısını kaçmamak kaydıyla. Peki bu komposto nasıl yapılır ? Hemen tarifini okuyalım.
KOMPOSTONUN HAZIRLANIŞI : 2-3 yeşil elma, 3-4 kabuk tarçın, 16-17 tane kuru üzüm, 5-6 adet karanfil malzemelerimiz bunlar, bunlarla hazırlayacağımız kompostodan, 3 gün boyunca, her gün öğlen vakti 2-3 kase tüketeceğiz. Diyet süresi 3 gün süreceği için 3.günden sonra bunu yemenize gerek kalmayacaktır. Ayrıca bu diyeti sürekli tekrar etmemeli ara, ara bu diyeti uygulamalısınız.
Diyetimizin, diğer menüsü, Lahana çorbası.
ÇORBANIN HAZIRLANIŞI : 3-4 diş sarımsak, 1 adet orta boy lahana, 1 soğan, maydanoz, 1 tatlı kaşığı kimyon 1 tatlı kaşığı zerdeçal, 1 tatlı kaşığı zencefil, acı sivri biber, 1 tatlı kaşığı sıvı zeytinyağı, malzemelerimizi koyduktan sonra hepsini bir tencerede pişirip, blendırdan geçirerek tüketebiliriz.
Bu çorbada kullanmış olduğumuz zerdeçal, karaciğerlerimizdeki toksinleri atmamıza yardımcı olacaktır. Ayrıca zencefilin yağ yakıcı özelliği, şifalı bitkilerle tedavide bir çok kez karşımıza gelmiştir. Yağ yakmak isteyenler zencefilin miktarını çorbaya atarken 1 yerine 2’ye çıkarabilir. Sivri biberin ise metabolizmayı hızlandırdığı, ve kilo veriş şeklini hızlandırma sürecine kattığı aşikardır. Metabolizma yavaşlaması, ve yaşın artmasıyla alınan kilolar genelde metabolizma yavaşlaması yüzündendir. Metabolizmamızı hızlandırmamıza yardım etmesi için acı sivri biberi çorbamızda kullanacağınız.
2GÜN:
Organik salatalık ve elma, öğlene kadar yiyebildiğimiz kadar açlık hissini kapatıncaya kadar salatalık ve elma tüketiyoruz. öğlen ise; Salata fakat, domates kullanmadan, üstüne 1 kase yağsız yoğurt konabilir. 2 saatte bir ise yeşil elma ve salatalık tüketilecek. Akşam ise hafif haşlama bir kabak veya patates, ve yine yağsız yoğurt ve elma, salata ile o gün devam ettirilecek.
3.GÜN:
1 bardak 250 ml yağsız süt ile birlikte, 3-4 adet ceviz ve yeşil elma, öğlen : 1 tabak kabak yağsız yoğurt ve lor peyniri 50 gramı geçmicek şekilde. Akşamleyin ; taze fasülye veya haşlanmış ıspanak yada brokoli, Akşamları bol, bol bitki çayları içilecek, yeşil çay, rezene, ısırgan, kekik gibi bitkisel çayların zayıflamaya çok etkisi vardır. Diyet sırasında, bol miktarda kivi yemek, vücudun daha sağlıklı ve dinç kalmasını sağlarken, bağışıklık sisteminin düşmesini de engelleyecektir.

PATATES DİYETİ İLE ŞOK DİYET


Patates ile diyet mi yapılabilir diye düşünebilirsiniz. Yaz aylarının yaklaştığı şu dönemde, yaza fit girmek isteyen okurlarımız için, patates diyeti öneriyoruz. bu diyet ile, vücudunuzu istediğiniz forma sokabilirsiniz. Ama, hemen önemli bir noktayı da hatırlatalım. bu diyetin, size uygun olup olmadığını, hekiminize danışmanızda yarar var...
ŞOK DİYET LİSTESİ;
1. GüN :
Sabah : 3 orta boy patates (haşlanmış), öğle : 3 orta boy patates (haşlanmış),
Akşam : 3 orta boy patates (haşlanmış)
2. GüN : Sabah : 3 orta boy patates (haşlanmış), öğle : 2 orta boy patates (haşlanmış),
Akşam : 3 orta boy patates (haşlanmış)
3. GüN : Sabah : 1 orta boy patates (haşlanmış), öğle : 2 orta boy patates (haşlanmış),
Akşam : 3 orta boy patates (haşlanmış)
4. GüN : Sabah : 1 elma, 2 mandalina, öğle : 2 orta boy patates (haşlanmış),
Akşam : 2 but tavuk haşlama, yeşil salata (1 tatlı kaşığı sıvı yağ)
5. GüN : Sabah : 1 elma, 2 mandalina, öğle : 1 elma 2 mandalina,
Akşam : 2 porsiyon balık ya da bonfile, karışık salata
6. GüN : Sabah : 1 elma, 2 mandalina, öğle : 1 elma 1 portakal,
Akşam : 2 porsiyon balık veya bonfile (karışık salata, 1 tatlı kaşığı sıvı yağ)
7. GüN : Sabah : 1 elma, 2 mandalina, öğle : Patates salatası, yeşil soğan ve 1 tatlı kaşığı sıvı yağ
Akşam : 3 yumurta haşlanmış, yeşil salata

Günlük kalori: 610 Kcal, bu diyeti nasıl uygulayacağımız gelirsek, menü olarak tarif edelim.

Diyetin düzenli uygulanması halinde, haftada 6-7 kilo verebilirsiniz.

21 Nisan 2010 Çarşamba

BÖLGESEL ZAYIFLAMA


Bölgesel farklılıklar, bir kadın için en can sıkıcı konulardan birisi olsa gerek. Belden yukarısının çok zayıf olup, kalça ve basenlerin, bacakların, orantısız olması veya tam resi durumlar, ciddi bir estetik bozukluktur. Bu yazımızda, sizlere bölgesel zayıflama açısından yapılabilecekler hakkında bilgi vermek istiyoruz. Ama, öncelikle bölgesel fazlalıkların ne olduğundan bahsedelim.
Bölgesel fazlalıklar, yaşına ve boyuna göre normal görünüm ve kiloda olan bir kişinin vücudunun sadece belirli yerlerinde oluşan ve depolanan yağ birikimleridir. Bu daha çok vücudumuzdaki yağ dağılımı ile ilgili bir durumdur. Dikkat ederseniz, giyinikken çok ince gibi görünen bir bayanın bikini ile belden aşağısının üstüne oranla daha geniş yada kalın oldğuna çok sık rastlarız.
Bunun tam terside mümkündür, yani bacakları çok ince olduğu halde mide, bel, karın bölümünde yağlanma olanlar da vardır. Bu farklılıkların olması çok doğaldır. Çünkü her birimiz farklı gen özellikleri taşıyan, farklı metabolizmalara sahip varlıklarız. Bu durumda yapılması gereken kişinin yaşını, yeme yeme içme alışkanlıklarını, vücut yapısını ve vücudundaki yağ dağılımını göz önünde bulundurarak vücudunda görsel açıdan orantısızlık yapan fazlalıkları sağlıklı bir şekilde cerrahi müdahalede bulunmadan gidermektir.
1. Dengeli ve düzenli beslenmelisiniz.
2. Tek tip gıda tüketiminden vazgeçmeliyiz.
3. Asla aç kalmayın.
4. Azar azar ve sık sık yemeyi tercih edin.
5. Asla çok düşük kalorili ve şok diyetler uygulamayın.
6. Kahvaltınızı kuvvetli akşam yemeğinizi çok hafif yemeyi tercih edin.
7. Akşam yemeğini çok geç saatlerde yemeyin.
8. Bol su için.
9. Tuz Tüketimini azaltın.
10. Çay, kahve, kola, soda, meşrubat ve alkol tüketimini azaltın.
11. Taze sıkılmış meyve suları ve bitki çaylarını tercih edin.
12. Sabah kalkar kalkmaz ve akşam yatmadan önce ılık su içine limon sıkıp için.
13. Öğünlerden 30 dakika önce 1-2 bardak su için.
14. Yemek yerken su içmeyin.
15. Çok hızlı yemeyin.
16. Meyvenizi yemek aralarında yemeyi tercih edin.
17. Porsiyonlarınızı azaltın.
18. Yemekten hemen sonra dişlerinizi fırçalayın.
19. Sakız çiğnemeyin, çok çabuk acıktırır.
20. Televizyon karşısında ya da kitap okurken atıştırmayın.
21. Elma, armut ve bunun gibi meyveleri lifli oldukları için kabukları ile yiyin.
22. Beyaz ekmek yerine, kepek ekmeği tercih edin.
23. Süt, peynir, yogurt gibi ürünlerin light olanını tercih edin.
24. Doğal şeker yerine, tatlandırıcılar kullanın.
25. Sofranızdan yeşil sebze ve meyveyi eksik etmeyin.
26. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih edin.
27. Katı yağlar yerine, zeytinyağı kullanın.
28. Kızartma yerine ızgara buğulama, haşlama ya da fırında pişirme gibi yöntemlere uygulayın.
29. Yağlı şekerli ve unlu pastane ve bakkaliye urunlerinden kaçının. (Çikolata, gofret, bisküvi vb.)
30. Kuruyemiş sakatat şarküteri ürünleri sos ve kremalardan uzak durun.
31. Dolaşımı engellediği ve oksijen oranını azalttığı için sigara içmeyin.
32. Düzenli egzersiz yapmaya özen gösterin.
33. İdeal kiloda olduğunuz günlerinizdeki bir resminizi buzdolabına yapıştırın.
34. Yediklerinizi mutlaka not edin.
35. Haftada bir gün tartılın.
36. Kendinizi çok sevin ve asla umutsuzluga kapılmayın.

KALÇALARI SIKILAŞTIRMAK


Kalçaları sıkılaştırmak, her kadının isteğidir. Yaşın ilerlemsi, doğum, yer çekimi gibi sebepler, zamanla kalçaların deforme olmasına neden olur. yapılacak, basit uygulamalar ile, kalçalarınızı, eski formuna kavuşturmak, hiç de zor bir iş değil.
Sıkı ve biçimle kalçalara sahip olabilmek için; bol miktarda su tüketmeli, beslenmenize özen göstermeli, aşırı tuz tüketiminden ve sürekli oturmaktan kaçınmalısınız hiç kuşkusuz. Ancak, kalçalarınızı düzgün bir şekle sokabilmenin ilk kuralı, bu bölgedeki kaslarınızı çalıştırmaktan geçiyor.
Topuk hareketi :Vücudunuz dik, ayakta durun. Kollarınızı ensenizde birleştirin. Sağ bacağınızı arkaya doğru kırın ve topuğunuzla kalçanıza değmeğe çalışın. Bu sırada vücudunuzun üst kısmı dik durmalı. Egzersizi önce yavaş, sonra hızlı hareketlerle 30 kez uygulayın. Hareketi diğer bacağınızla da tekrarlayın.
Twist :Ayaklarınız bitişik halde ayakta durun. Kollarınızı göğsünüzün önünde birleştirin. Bacaklarınızı bükün, kalçanızı arkaya doğru çıkarın ve dizlerinizi birbirine yapıştırın. Şimdi, dizlerinizle sağ yöne doğru twist yapın. Bu hareketi uygularken kalçanızı bilinçli olarak kasın. Ardından aynı işlemi sol tarafa doğru uygulayın, kalçanızı kasın. Hareketi önce yavaş, ardından hızlı bir tempoyla uygulayın. Egzersizi 20 kez tekrarlayın.
Doğrulma :Bacaklarınızı dizlerinizden kırın, kollarınızı öne doğru uzatın. Kalçanızı, sanki bir yere oturmak istiyormuş gibi arkaya doğru çıkarın. Bavula temas etmeden durun ve bacaklarınızla yeniden doğrulun. Egzersizi uygularken vücudunuzun üst kısmı daima dik olmalı. Egzersizi 20 kez tekrarlayın.
Dizüstü eğilme :Dik durun. Sandalyenin başını sıkıca kavrayın. Sağ bacağınızı hafifçe bükün. Sol bacağınızı arkaya doğru gerdikten sonra 5 kez yukarıya doğru alçalıp yükselin. Bu sırada vücudunuzu dik tutun. Sol ayağınızı zemine yerleştirin. Şimdi her iki bacağınızla bükülme hareketi uygulayın. Egzersizi 3 kez tekrarladıktan sonra bacak değiştirin.
Yükseğe basınç :Yere sırtüstü uzanın. Ellerinizi başınızın arkasında birleştirin. Sağ bacağınızı göğsünüze doğru yaklaştırın. Sol bacağınızı 90 derecelik bir açıyla kırarak ayağınızı zemine yerleştirin. Kalçanızı, sol bacağınızdan güç alarak, zemine değdirmeden yavaşça yukarı doğru kaldırın ve indirin. Egzersizi uygularken karnınızı iyice kasın.
Ne yememeli?
Kalçalarda formu korumak için yağ kullanımı en aza indirgenmelidir. Kızartma yiyeceklerden ve ağır soslardan da uzak durulmalıdır.
Tuzu da mümkün olduğu kadar az kullanmamız gerekir. Gazoz gibi asitli içeceklerden kesinlikle uzak durulması gerekir.
Kalçaların en büyük tehlikesi ise şekerdir, çünkü alındığı zaman vücutta direk kalça ve popo bölgesine yerleşir.

17 Nisan 2010 Cumartesi

YÜZ FELCİ VE YÜZ FELCİNİN NEDENLERİ


YÜZ FELCİ NEDİR ?
Yüz hareketlerini (dudak, yanak, kaş,göz çevresi) yapmamızı yüz siniri (fasial sinir) aracılığı ile sağlarız. Beyinden gelen hareket emirlerini yüz siniri, yüz kaslarına ileterek istediğimiz hareketleri yapmamızı sağlar. Eğer beyindeki veya yüz sinirindeki bazı hastalıklar bu iletiyi engellerse yüz felci oluşur ve yüz hareketleri kısmen ya da tamamen ortadan kaybolur. Yüz felci tıbbi olarak fasial paralizi olarak ismlendirilir.
YÜZ FELCİ BELİRTİLERİ;
Yüz sinirinin çalışmamasının en belirgin bulgusu yüz hareketlerinin azlması veya kaybolmasıdır. Kaş kaldırma, göz kapama, diş gösterme, gülme, yanak şişirme gibi hareketler bozulur. Bunun dışında gözyaşı azalması, tükrük salgısının azalması, tat duyusunun bozulması, gürültüye duyarlılık artışı gibi bulgularda bulunabilir. Yüz felcini yapan asıl sebebe göre ilave bulgular görülebilir.
Muayenede ilk göze çarpan hastanın yüz hareketlerini yapamamasıdır. En sık yüz felci nedeni olan Bell paralizisinde başka bulgu yoktur. Ancak diğer sebeplerde ilave bulgular olabilir. Bunlar arasında dış kulak yolunda lezyonlar, orta kulak iltihabı bulguları, diğer nörolojik bulgular sayılabilir. Orta kulak iltihabı veya bir orta kulak tümörü yoksa kulak muayenesi normal görülür.
YÜZ FELCİNİN NEDENLERİ;
Yüz felci beyinle beyin sapı arasındaki veya beyin sapından yüz kaslarına kadar olan bölümdeki birçok hastalığa bağlı olarak gelişebilir. Beyin-beyin sapı arasındaki yüz felci nedenleri genellikle beyin kanamasına bağlıdır ve nöroloji bölümünde incelenirler. Bu nedenlerle oluşan yüz felcine merkezi yüz felci denir. Beyin sapından sonraki yüz siniri hastalıklarında oluşan yüz felcine ise periferik yüz felci denir. Periferik yüz felci yapabilecek bir çok sebep vardır:
*Bell Paralizisi: En sık görülen yüz felci nedenidir. Nedeni aslında kesin değildir. Yüz sinirinin iç kulak çevresindeki bir bölümünde iltihap oluştuğu düşünülmektedir. Soğuk ve rüzgara maruz kalmanın etkili olduğu bilinmektedir.Sinirin fonksiyonunun kaybolması dışında bir bulgu yoktur. Başka nörolojik bulgu olmamasıyla teşhis konur. Genellikle tam olarak iyileşir.
*Ramsay-Hunt Sendromu: Virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. Bell paralizisindeki bulgulara ilave olarak ağrı ve dış kulak yolunda bazı lezyonlar vardır. Tam iyileşme oranı Bell paralizisine göre biraz daha azdır.
*Orta Kulak İltihapları: Çocuklarda akut orta kulak iltihabı büyüklerde de kronik orta kulak iltihabı çevresindeki kemiği eriterek ya da mevcut açıklıklardan ulaşarak yüz sinirine ulaşabilir ve yüz felci yapabilir.
*Sistemik Hastalıklar: Şeker hastalığı, hipertansiyon, nörit(sinir iltihabı), vitamin eksikliği gibi vücudun diğer bölgalerinide ilgilendiren hastalıklar.
*Tümöral Hastalıklar: Yüz sinirinin kendisinde veya yolu boyunca geçtiği bölgelerdeki tümörler de yüz felci yapabilirler. Bu sinirler iyi ya da kötü huylu olabilirler. Yüz siniri, kaslara gitmeden önce kulak önündeki tükrük bezinin içinden de geçtiği için, bu tükrük bezi tümörleri de yüz felci yapabilir.
*Travmalar: Kulak çevresine veya yüze gelen travmalar (darbeler) yüz sinirini hasara uğratarak yüz felci yapabilirler.
*Ameliyatlar: Kafa içinde, kulakta veya tükrük bezinde başka sebeplerle yapılan ameliyatlar sırasında yüz siniri yaralanabilir.
AHMET MARANKİ YÜZ FELCİNİN BİTKİSEL TEDAVİSİ
* Yüze ardıç yağıyla masaj yapılır.
* Zencefille bal macun haline getirildikten sonra sabah ve akşam bir ceviz büyüklüğünde yenir.
* 50 gr ılık suyun içine üç avuç lavanta çiçeği konduktan sonra 48 saat bekletilir. Daha sonra bezle süzülüp elde edilen suyla felçli kısım üstüne masaj yapılarak sürülür.
* 1 su bardağı kaynar suya 10 gram biberiye konur. 10 dakika demlendirilir, günde 2-3 bardak içilir.
* yüze üzerlik yağı ile masaj yapılır.

UYUZ HASTALIĞI BELİRTİLERİ VE BİTKİSEL TEDAVİSİ


UYUZ HASTALIĞI NEDİR ?
Gözle görülmayecek kadar küçük bir canlının deri altına yerleşerek neden olduğu, kaşıntılı ve enfeksiyonel hastalığa uyuz hastalığı denir.
UYUZ HASTALIĞI BELİRTİLERİ;
*ilk belirti;özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntıdır.
*bu belirtiden öncede kişi çevresine uyuzunu bulaştırmaktadır.
*başlarda, küçük kırmızı kabarcıklar ve sivilceler görülür.
*ilerlemiş vakalarda deri kabuklu ve pullu olabilir.
*çoğunlukla vücudun kıvrım ve çatlaklarında başlar,özellikle parmaklar arasında, dirsek ve bileklerde, kalça ve kemer hizasında, kadınlarda meme başında, erkeklerde cinsel organda görülebilir.Bileziklerin, yüzüklerin altındaki deride saklanırlar.Göbek çevresi ve koltuk altı sevdikleri yerlerdir.
AHMET MARANKİDEN UYUZ HASTALIĞI BİTKİSEL TEDAVİSİ;
* Taze kekik yapraklarıyla cilt ovulur.
* Taze nane yapraklaryla cildin tamamı ovulur.
* Beyaz çöpleme kaynatılarak elde edilen su ile kaşınan yerler yıkanır.
* Kekik sirke ile kaynatılarak uyuzlu bölgeye 3 kez pansuman yapılır.
* Sabun otu kaynatılarak kaşınan bölgelere pansuman yapılır.
* Sarımsağın içeriğindeki Allicin ( C6H10OS2 ) güçlü bir mikrop öldürücüdür. Sarımsak ezildikten sonra sirke ile karıştırılarak ya da sade olarak egzamalı, uyuzlu cilde sürülürse iyi gelir.
* Söğüt yaprağının suyuyla kaşınan yerler yıkanır.

16 Nisan 2010 Cuma

ÇAMUR MASKESİ VE ÇAMUR BANYOSU


Harika bir cilt, huzurlu bir bedenin sırrı, çamurda saklı. İçerdiği şifalı mineraller iler, sizlerde bu nimetten faydalanmak isterseniz, bu yazımızı mutlaka okumanızı tavsiye ederiz.
GEREKLİ MALZEMELER :

*1 tatlı kaşığı kil
*1 tatlı kaşığı mısır unu
*2 tatlı kaşığı süt (sivilceli cilt ise su)
*4 damla lavanta
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Tüm malzameleri bir kapta karıştırıp cilde sürülür ve 7-10 dakika beklettikten sonra yıkanır.Daha sonra pamukla yüzünüzü biberiye yağı sürün 7 dakika bekledikten sonra yıkayınız.
ÇAMUR MASKESİNİN FAYDALARI :Kan dolaşımını hızlandırıcı özelliğinden dolayı dolaşım problemlerinde (ör. selülit tedavisinde), antiseptik (mikroorganizmanın çoğalmasını engelleyen) özelliğinden dolayı akne tedavisinde kullanılmaktadır.
ÇAMUR BANYOSUNUN FAYDALARI;
Çamur banyosu hem ruhumuzu hem de bedenimizi inanılmaz rahatlatıyor.nasıl mı uygulayacağız? aktarlardan satın aldığımız çamuru sıcak suyla doldurduğumuz küvetin içine boşaltıyoruz. Sonrada bu suyun içinde 25-30 dakika masaj yaparak vücudumuzu ve ruhumuzu rahatlatıyoruz.faydaları o kadar çok ki; bir antioksidan olduğu için gençleşme sağlayıp yaşlanmayı geciktirir. Cildimizdeki ölü hücre ve kirli deriyi attığı için sıkılaştırmma sağlar. Adet sancılarımızın azalmasını sağlar. Hormonlarımızı dengeler. Kas kemik problemlerimize çözüm olur. Yorgunluğumuzu alır, uyku düzeni sağlar, bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirir. Çamur banyosunu vücudumuza uygularken bir kaç noktaya dikkat etmemiz gerekir ki bunlar: Banyodan sonra serin bir duş alınmalı ve çamur banyosu sırasında sabun ve duş jeli gibi temizleyiciler kullanılmamalıdır.

CİLT GÜZELLİĞİ


Cildinizin parlaklığı ve canlılığı, cildinizin sağlıklı ve güzel olduğunun ifadesidir. Cilt güzelliği için yapılması gerekenler,i aslında, .ok fazla değil. bir kaç basişt önlem ile, cildinizin harika olmasını sağlayabilirsiniz.
HUZURLU BİR HAYAT ŞARTTIR : Canlı ve parlak bir cilde sahip olmak için öncelikle iç huzuruna sahip olunmalı. Mutsuz ve sıkıntılıyken makyaj ne kadar örtebilir yüzünüzdeki ifadeyi ve cildinize yansımalarını, elbette mümkün değil.
Cilt bakımı gerekli ancak huzurlu ve sağlıklı bedene sahip olduğunuz zamanlar cildiniz de sağlıklı ve canlıdır. Cilt güzelliğinize yardımcı olmak için biz de birkaç öneride bulunabiliriz.
UYKU VE UYUMA ŞEKLİ ÖNEMLİDİR : Vücudumuzun önemli gereksinimlerindendir uyku. Uyku süresince Vücut hücreleri faaliyete geçer, tabiiki cilt hücreleri de yenileniyor bu süreçte. Uykudaki yatış şekliniz cildinizdeki esneme ve gevşemeye etken olduğundan sırt üstü yatmak en doğrusudur. Yana dönüş şeklindeki yatış da cilde baskı yapılır ve esnemeye sebep olur.
GÜLMEK ÖNEMLİ BİR UNSURDUR : Gülmek önce ruhunuzu besler. İç dünyanızın yansıması olan cildinizin canlı ve parlak olması, en iyi şekilde sizin içten gülüşünüzle sağlanabilir. Siz güldüğünüzde yüzünüzdeki tüm kaslar; dudak çevresi, göz çevresi ve elmacık kemiği üzerindekiler de dahil tüm kaslarınız çalışır. Yanaklarda elmacık kemiği üzerindeki kaslar yardımıyla damarlara basınç uygulanmış olur bu sayede harekete geçerler.
RENLERİN GÜCÜ OLDUKÇA FAZLADIR : Renkler insanlarda uyarıcı güce sahiptirler, enerjiyi artırdığı bilinir. Hatta kemoterapi, renkle şifa biliminin de adıdır. Beyinde hipotalamusu düzenlerken iç organların işlevlerinde de etkilidir. Kozmetik sektöründe de kullanılmasında ki amaç, cilt üzerinde ve cilt tabakalarında farklı etkilerinin olmasıdır.
KOKULAR GÜZELLEŞTİRİR : Asırlar öncesinde kokular terapi alanında kullanılırmış. Mısır da ise insanlar, vücudun çeşitli yerlerine koku sürerlermiş, insanların statüleri kokularıyla belirlenirmiş. 1900'lü yıllarda ise çiçek esansının, kişilerde olumlu enerjiyi güçlendirerek iyileşme görüldüğü belirlenmiş ve kozmetik sektörü de bu alandaki çalışmalarını farklı aromaları birleştirerek geliştirme çalışmaları sürdürmektedirler.

CİLT PROBLEMLERİ VE CİLT PROBLEMLERİNİN ÇÖZÜMLERİ


Cilt problemi denilince, akla gelen 2 kalıplaşmış sorun var. Bunlardan birisi, akne-sivilce, diğeri ise, siyah noktalardır.
Peki, akne-sivilce ve siyah nokta nedir?
Akne :Ciltteki iltihaplanmalar sonucu oluşan bu sivilceler, öncelikle bir deri hastalığıdır. Uzman hekim tarafından görülmelidir.
Akne tedavisinde estetisyenlerin önerdiği bir diğer yöntem de, meyve asitleriyle cildi soymaktır. Bu tedaviyle, cildin üst tabakası soyulur ve alttan yeni deri tabakasının çıkması sağlanır. Ancak böyle bir tedaviye başlanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmalıdır. 1 kür yaklaşık olarak 3 hafta sürer.
Kadınlarda genellikle menstrüasyon döneminde ağız, çene bölgesindeki sivilce ve lekelerde artış görülür. Bunun sebebi vücuttaki hormonların artışıdır. Dolayısıyla bu sivilce ve lekeler, herhangi bir müdahale gerektirmeden birkaç gün içinde geçer. Akneli ciltler kontrol altında tutulabilirler. Aknenin kontrolü; zaman, sabır ve düzenli bakım ister. Aşırı akneli ciltlerin mutlaka deri hastalıkları uzmanları (dermatolog) tarafından tedavi edilmeleri gerekir.
Siyah noktalar :Öncelikle belirtelim, siyah noktalardan şikayetçiyseniz, bunları kendiniz sıkmayın; çünkü bu, iltihaplanmaya sebep olabilir. Bu tür bir problemde bir güzellik uzmanına başvurmak en doğrusu olacaktır. Güzellik uzmanı, peeling yaparak, cildinizin tamamen temizlenmesini ve ölü hücrelerin cilt yüzeyinizden atılmasını sağlar. Bu işlemden sonra uygulanan buhar banyosuyla, cildiniz daha da yumuşaklık kazanır, gözenekler açılır. Gözeneklerin açılması derinlerdeki siyah noktaların da temizlenmeleri için uygun ortamı hazırlar. Dezenfekte işlemi yapılır. Böylelikle açılarak içleri temizlenen gözenekler tekrar kapanırlar. Bir veya bir buçuk ayda bir.
Diğer cilt problemleri ve çözümleri de aşağıda verilmiştir.
•Kızarık olan cildinizden kurtulun! Mesela baharatlı yemekler ve kızarıklığa neden olan yiyeceklerden uzak durunuz. Ciddi derecede vücutta kızarıklık var ise uzmanlardan yardım isteyiniz.
•Yaşlı olan ve hoş görülmeyen dudaklarınızı dolgunlaştırın. Rujunuzu iyi seçiniz.
•Koyu ve kalın halkaları siliniz. Özellikle göz ve çevresinde bulunanları.
•Yaşlılık ve yorgunluk lekeleri ile savaşabilirsiniz.
•Cilt dokunuza önem gösteriniz.
•Kırışıklıklar için özel ilaçlar kullanınız.
•Gözeneklerinizi küçültün, dikkat edin.
•Sivilcelerden kurtulmak için bazı yiyecekler tüketmeyiniz.

KALÇA BASEN ERİTME HAREKETLERİ


Hanımlar, kışın rehavetini yavaş yavaş üzerinden atarken, bir taraftan da, kışa fit girme derdine düştüler. Özellikle kalça ve basen eritme konusunda, oldukça kararlılar. Aslında, günde, 1 kaç dakika ayırmak suretiyle, kalça ve basen eritme operasyonu, başarılı bir şekilde tamamlanabilir. Haftada, 3-4 gün uygulanması da ayrı bir kolaylık. sizlere önereceğimiz basit egzxersizlerle, kalça ve basen probleminden, kolaylıkla kurtulabilirsiniz.
KALÇA VE BASEN ERİTME EGZERSİZLERİ;
(Bakınız Şekil 1) Bu hareketimizde, yüz üzeri uzanıyoruz. Alnımızın yerle temasını ve, ayaklarımızın düz durmasına dikkat etmeliyiz. Ellerimizi kalça kaslarımızın üzerine koyuyoruz. Kaslarımızı sıkıyoruz, 6-7 Saniye sıkıp kalça kasımızı bırakıyoruz. Bu Hareketi 10 defa yapıyoruz . Boynumuzun da bu hareketi yaparken, düz durmasına önem ve dikkat etmenizi rica ediyoruz.
BASEN ERİTME HAREKETLERİ;
(Bakınız Şekil 2 ) Yüzüstü uzanmaya devam ediyoruz, Bu kez ayaklarımızın parmak uçlarını san ki kalkacakmışız gibi ve, kalça kaslarımızı 4-5 cm kadar yukarıya doğru kaldıyoruz. Ve içimizden 5 e kadar sayıyoruz. Daha Sonra bırakıyoruz, bu hareketi 5 kez tekrar ediyoruz.
KALÇA VE BASEN ERİTEN HAREKETLER
(Bakınız Şekil 3) Kollarımızı kıvırdıktan sonra, önde kavuşturuyoruz ve alnımıza ellerimizi koyarak birleştiriyoruz. Bacaklarımızı yukarı kaldırıyoruz, kıvırıyoruz. Sol ayağımız gökyüzüne bakıcak şekilde iken, o bacağımız 5 cm daha yukarı kaldırmaya çalışıyoruz. Aynı hareketimizi diğer, sağ bacağımızla yapıyoruz. Hareketi her bir bacağımızda 10 defa denicek şekilde yapıyoruz. 10 sağ bacağımızla, 10 sol bacağımızla.
ÖNEMLİ HATIRLATMA : Düzenli olarak, haftada 3-4 gün süreyle, bu hareketleri yapmanız şarttır. 6-7 ay gibi bir sürede de, istediğiniz kalça ve basenlere ulaşabilirsiniz.

12 Nisan 2010 Pazartesi

POLARİS LAZER UYGULAMASI NEDİR NASIL YAPILIR FİYATI NE KADARDIR


Polaris Laser uygulaması,botoksa alternatif olarak geliştirilen yeni bir uygulama. Başta Holiwood ünlüleri olmak üzere, pek çok zengin ve ünlünün kullanmış olduğu bu yöntemin en büyük avantajı ise, yüz ifadesini bozmadan, kırışıklıkları yok etmesi...
POLARİS LASER NEDİR NASIL UYGLANIR ?
Polaris, epidermis altındaki cilt katmanlarına kadar işleyen kırışıklıkları ısı yoluyla gideriyor. Cilde uygulanan ısı, dermisin büyümesine neden hücrelerin yeni kollajen üretmelerini sağlıyor. Ortaya çıkan kollajen kırışık bölgeyi dolduruyor ve cildin sıkılaşmasını sağlıyor.
POLARİS LAZSERİN FİYATI NE KADARDIR?
40 ila 50 dakika arasında uygulanan yüz tedavisinin maliyeti 150 sterlin yani yaklaşık 350 TL.
Devrim niteliğindeki Polaris Lazer uygulaması, 'geliştirilen yeni teknoloji ile derin kırışıklıkları, çizgileri güzenli ve etkili bir şekilde çözüm sunduğunda' ısrar ediyor.
Tedavinin savunucularına göre, erken yaşta ortaya çıkan yaşlanma izleri, göz çevresindeki kırışıklıklar ve sigara kırışıklıkları başarıyla gideriliyor. Tedavi bir saatten daha az bir sürede hiçbir yan etki görülmeksizin, cerrahi müdahale gerektirmeden uygulanabiliyor.
Yüz ifadesini bozması, mimikleri etkilemesine rağmen son yıllarda yaptırılması gereken gençlik uygulaması haline gelen botoksun diş temizletme kadar normal bir uygulama haline geldiği düşünülmekteydi. Polaris Lazer, botoksun tahtını ciddi anlamda sallamış gibi görünüyor.

2010 YILI BAHAR MODASI

Uzun bir kış mevsimin ardında, güzel bahar günleri bizleri beklemekte. 2010 Kışı bitmek üzere. Bahara merhaba dediğimiz şu günlerde, yeniz sezon kıyafetleri de vitrinlerde yeri almış durumda. bu bahar, pek renkli geçeceğe benziyor. Rengarenk ceketler, şıklığınıza şıklık katacak. Trençkot tarzındaki baharlık giyisiler göz dolduruyor. Renk yelpazesi de, oldukça geniş. Siyah,beyaz,kırmızı,sklamen,sarı mavi ve mavini tüm tonları, bu bahar mevsiminde, oldukça revaçta olacak.
Bazı kreasyonlarda, renk bileşimleri oldukça canlı, bazılarında ise, klasik vazgeçilmez renkler mevcut. Oldukça feminen çizgilere sdahip olan kreasyonlar, pek çok kadının ilgisini çekecek türden. sizler de, günlük hayatta, özel toplantılarda, iş hayatında, kendinize uygun olabailecek, pek çok model bulabilirsiniz. Spor tarzlardan tutun da, fantazi tarzlara kadar, seçecenek mümkün.
Çiçek desenli ceketler ve elbiseler de bu bahar mevsiminin gözdelerinden. sizlere, bu bahar mevsiminde, sıklıkla vitrinlerde görebileceğiniz, bazı modeller göstermek istiyoruz.

10 Nisan 2010 Cumartesi

SUNA DUMANKAYA GÜZELLİK SIRLARI CİLT MASKESİ


Doğal güzellik ve cilt bakımı uzmanı suna Dumankaya, Cilt bakımı için, çok faydalı olabilecek, doğal bir maske tarifi verdi. Bu maske ile, cildiniz nem kaznırken, canlı ve diri bir görünüme kavuşacak.
BADEM ÇEKİRDEĞİ MASKESİ
MALZEMELER:
*15 tane badem çağlası çekirdeği,
*1 tatlı kaşığı süt,
*1 tatlı kaşığı bal,
*1 çay kaşığı kayısı çekirdeği yağı,
HAZIRLANIŞI:Badem çekirdeğini içine sütüde katark blenderden geçirin. Cam bir kasenin içine alın. İçine diğer malzemeleri de ilave edip iyice karıştırdıktan sonra,bütün yüzünüze,göz çevresine ve dekolte bölgenize sirün. Yarım saat bekletip yıkayın.

SUNA DUMANKAYA SELÜLİT ÇAYI TARİFİ


Suna dumankayadan, pek çok kadının ortak derdi olan selülit problemine, bitkisel ve etkili bir çözüm önerisi geldi. Selülit çayı... bu çay sayesinde, selülitlerinizden kurtulacak ve aynı zamanda, kolesterol ve trigliseid yüksekliği probleminize de çözüm bulabileceksiniz.
GEREKLİ MALZEMELER:
*5 yemek kaşığı çam ağacı iğnesi( çam ağacının havası temiz bir yerde olmasına özen gösterin ),
*5 yemek kaşığı beyaz soğan kabuğu(kahverengi kabuklu soğanın kabuğu),
*5 yemek kaşığı kuşburnu,
*1 litre su,
HAZIRLANIŞI: Çam iğnelerini makasla 2-3 parçaya ayırın. Soğan kabuklarını ve diğer malzemeleri de tencereye koyup ocağa koyun. 10 dakika kaynatın. Ocaktan indirip tencereyi iyice sararka sabaha kadar demlendirin. Sabahleyin bu karışımı süzün ve günde 3 öğün 1 er çay bardağı için. Yaptığını bu çayı en fazla 2 günde bitirip sonra tazesini hazırlayın. 4 ay boyunca bu kürü uygulayın. 4 ay sonunda, selülitlerde, ciddi azalma ve kolesterol tirgliseird seviyesinde, gözle görülür düşüş yaşayacaksınız.

SUNA DUMANKAYA SELÜLİT İÇİN PELLİNG TARİFİ


SELÜLİT NEDİR?
selülit bir hastalık olup tıptaki adı Hidrolipodistrofidir. Hormonal ve dolaşım bozukluğundan kaynaklanan bir genel dengesizliğin sonucudur.Cilt iki parmak arasında kıstırıldığında, cildin dış tabakasında girinti ve çıkıntılar meydana gelir ki tıpta buna portakal kabuğu görünümü denir.
Derya Baykalın, 08 nisan 2010 Tarihinde yayınlanan bölümünün konuğu, Doğal Güzellik UzmanıDerya Baykalın sevilen proramı, deryalı Günlere, Suna Dumankaya, harika tariflerle damgasını vurdu. Bu tarifler, tüm hanımların orta sorunu olan selülit problemi ile ilgiliydi. bir önceki yazımızda, suna dumankayanın selülit çayı tarifini vermiştik. bu yazımızda ise, selülitleri yok etmenin doğal yolu olan, doğal peeling tarifini vermek istiyoruz. Bu doğal peeling, kandolaşımının hızlanmasını sağlıyor, ölü derilerin vücutttan atılarak, pürüzsüz ve sıkı bir görüntü sağlıyor.
GEREKLİ MALZEMELER:
*1 kase himalaya tuzu veya deniz tuzu,
*1 çorba kaşığı biberiye çayı,
*1 çorba kaşığı jojoba yağı,
*1 çorba kaşığı limon yağı,
*1 çorba kaşığı portakal yağı,
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : tüm malzemeleri ve deniz tuzunu bir kasenin içinde karıştırın. banyo sıasında bu karışımı tüm vücuda oavlaya ovalaya sürerek masaj yapın.streç filmle sarınıp 2-3 saat bu şekilde kalın . Düzenli uygulama sonucunda, seliltleriniz tamemen tedavi olacaktır.

BAŞ AĞRISI VE BİTKİSEL ÇÖZÜMÜ


Baş ağrısı, günlük hayatta hemen hemen herkesin zaman zaman karşılaştığı bir hastalık türüdür. Baş ağrısını 2 ayrı kategoriye ayırmak mümkündür. Birincisi, belli bir hastalığın habercisi olan baş ağrısı ikincisi ise, başlı başına bir hastalık olan baş ağrısı. Öncelikli yapılacak olan iş, baş ağrısının nedenini saptamak için, muayene olmak.
BAŞ AĞRISI SEBEPLERİ;
Göz, kulak, burun, boğaz, ve boyun omuru hastalıkları.
Yüksek tansiyona bağlı olarak.
Madde ve ilaç kullanımına bağlı baş ağrısı:
(Alkol alınımına, uzun süreli ergotamin ve ağrı kesici ilaçların kullanımına ve alkol, ergotamin, kafein ve narkotik ilaçların bırakılmaları) baş ağrısı yapabilir.
Kranial (Kafa içi) sinir tutulumuna bağlı olarak ta baş ağrısı meydana gelebilir.
Kandaki oksijen konsantrasyonunun düşmesi durumunda.
Öksürük ve hapşırma sonrası ,ağır kaldırmalardan sonra ve ani eğilip doğrulmaya bağlı olarak baş ağrısı oluşabilir.
Baş ağrısına bitkisel çözüm arayan okurlarımız için önerilerimiz;
ZEYTİN AĞACI ZAMKI: Zeytin ağacı püsünden günde 3-4 defa 0,50 gr içilir.
YABANİ HARDAL TOHUMU: Yabani hardal tohumu kaynatılır, buharı teneffüs edilir. (Baştaki her türlü ağrıyı geçirir)
ŞAHTERE OTU: 1 bardak kay nar suya, 10 gr bitki konur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bardak içilir.
ZENCEFİL: 1 bardak kaynar su ya, yarım çay kaşığı toz zencefil konur, 10 dk bekletilir, günde 3 bardak içilir.
Toz zencefilden günde 3 defa yarım-bir çay kaşığı şekerle yenilir. Zencefil kökü kaynatılır, 3-4 bar dak içilir.
TIBBI KOKULU YONCA TOHUMU: Tohumlar kaynatılır, suyu gülsuyu ve sirke ile başa sürülür.
LAHANA: Lahana yaprakları hafif yumuşatılır, şakaklara konulur.
Lahana yaprakları ezilir, üzerine sirke damlatılır, bununla alın üzerine ve boyuna masaj yapılır.
HlND BAKLASI: Hind baklası yaprakları kaynatılır, suyundan 40-50 gr içilir.
Yapraklar toz haline getirilir, 4 gr içilir. Meyveleri gıda olarak yenilir.
DEFNE TOHUMU: 20 adet def ne tohumu toz haline getirilir, 4 kaşık balla macun yapılır. Sabah aç karna gece yatarken 1 ceviz büyüklüğünde yenilir. Defne tohumu, defne yaprağı 1 miktar suda 20 dk kaynatılır, bu su ile kına hazırlanıp başa yakılır. Defne yağı ağrıyan başa sürülür. Defne tohumu toz haline getiri lir, günde 5 gr, balla yenilir.
KINA: Kına ile tuzsuz tereyağı eritilir, mayi haline getirilir, bu runa damlatılır (baştaki iltihabı ve cerahati giderir).
BAK: Kabak sıkılır, suyu buruna çekilir.
BİBERİYE: 30 gr, limon kabuğu, 20 gr biberiye, 30 gr oğulotu yap rağı karıştırılır, 1 bardak kaynar suya, 5-10 gr konur, 10 dk bekle tilir, günde 2-3 fincan içilir. 1 bardak kaynar suya, 10-20 gr bitki konur, 10
dk bekletilir, gün de 2-3 bardak içilir. Biberiye toz haline getirilir, gün de 3 defa 1-4 gr içilir. Biberiye yağı 3 damla şekerle alı nır.
HAVLUCAN TOZU: 1 bardak kaynar suya, yarım çay kaşığı havlıcan konur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bardak içilir. Havlucan tozundan günde 3 defa yarım çay kaşığı şekerle yenilir.

SUNA DUMANKAYA CİLT BAKIMI VE GÜZELLİK SIRLARI


Doğal malzemelerle hazırladığı, cilt maskeleri, herkes tarfaından çok beğenilen, Suna dumankaya, Deryalı günler programında, Derya Baykalın Konuğu oldu. Cilt bakımında harikalar yaratan, badem çekirdeği maskesinin tarifini verdi. Maskemiz için ;
GEREKLİ MALZEMELER:
*15 tane badem çağlası çekirdeği,
*1 tatlı kaşığı süt,
*1 tatlı kaşığı bal,
*1 çay kaşığı kayısı çekirdeği yağı,
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ :Badem çekirdeğini içine sütüde katark belnderden geçirin. Cam bir kasenin içine alın. İçine diğer malzemeleri de ilave edip iyice karıştırdıktan sonra,bütün yüzünüze,göz çevresine ve dekolte bölgenize sirün. Yarım saat bekletip yıkayın.
FAYDALARI : Cilde nem kaznadırı ve genç ve diri bir görünüm verir.

DUNA DUMANKAYADAN SELÜLİT İÇİN PEELİNG TARİFİ


Derya Baykalın sevilen proramı, deryalı Günlere, Suna Dumankaya, harika tariflerle damgasını vurdu. Bu tarifler, tüm hanımların orta sorunu olan selülit problemi ile ilgiliydi. bir önceki yazımızda, suna dumankayanın selülit çayı tarifini vermiştik. bu yazımızda ise, selülitleri yok etmenin doğal yolu olan, doğal peeling tarifini vermek istiyoruz. Bu doğal peeling, kandolaşımının hızlanmasını sağlıyor, ölü derilerin vücutttan atılarak, pürüzsüz ve sıkı bir görüntü sağlıyor.
SELÜLİT GİDERİCİ DOĞAL PEELİNG:
GEREKLİ MALZEMELER:
*1 kase himalaya tuzu veya deniz tuzu,
*1 çorba kaşığı biberiye çayı,
*1 çorba kaşığı jojoba yağı,
*1 çorba kaşığı limon yağı,
*1 çorba kaşığı portakal yağı,
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : tüm malzemeleri ve deniz tuzunu bir kasenin içinde karıştırın. banyo sıasında bu karışımı tüm vücuda oavlaya ovalaya sürerek masaj yapın.streç filmle sarınıp 2-3 saat bu şekilde kalın .

SUNA DUMANKAYA SELÜLİT TEDAVİSİ İÇİN SELÜLİT ÇAYI


08.04.2010 tarihinde yayınlanan, Derya Baykalın sunuculuğunu yaptığı, Deryalı günler Programına konuk olarak katılan, suna Dumankaya, Selülit tedavisinde, son derece faydalı olna, selülit çayı tarifini verdi. bu çay Selülitleri giderdiği gibi, kolesterol ve trigliserid yüksekliğine de fayda sağlıyor.
GEREKLİ MALZEMELER:
*5 yemek kaşığı çam ağacı iğnesi( çam ağacının havası temiz bir yerde olmasına özen gösterin ),
*5 yemek kaşığı beyaz soğan kabuğu(kahverengi kabuklu soğanın kabuğu),
*5 yemek kaşığı kuşburnu,
*1 litre su,
HAZIRLANIŞI: Çam iğnelerini makasla 2-3 parçaya ayırın. Soğan kabuklarını ve diğer malzemeleri de tencereye koyup ocağa koyun. 10 dakika kaynatın. Ocaktan indirip tencereyi iyice sararka sabaha kadar demlendirin. Sabahleyin bu karışımı süzün ve günde 3 öğün 1 er çay bardağı için. Yaptığını bu çayı en fazla 2 günde bitirip sonra tazesini hazırlayın. 4 ay boyunca bu kürü uygulayın.

9 Nisan 2010 Cuma

BALGAM SÖKTÜRÜCÜ ŞİFALI BİTKİLER


Balgam, normal şartlar altında, solunum yollarında, bir miktar bulunan sümüksü bir maddedir. ama, solunum yolları iltihaplanması sonucu, balgam miktarında ve renginde artış olabilir. Balgam söktürmek için, bazı şifalı bitkilerden faydalanılabilir.
TAŞ ANASONU: 1 bardak kay nar suya, 10 gr kök konur, 10 dk bekletilir, 1 günde birkaç defada tüketilir. Balla içilirse yapışkan balgamı da çıkarır.
KARANFİL: Karanfil, sütle kay natılır, balla tatlandırılıp içilir.
SARIMSAK: 1 bardak süt içerisi ne 1 baş sarımsak konur, kaynatılıp süzülür, sütü sıcak olarak ya tarken yudum yudum içilir. Bir kaç gün devam edilir.
2 bardak suya, 25 gr ezilmiş sarımsak, 10 gr kekik konur, 1 bar dak kalıncaya kadar kaynatılıp süzülür, günde 4 defa 1 kaşık içi lir. Veya bir miktar su ile de içile bilir. Çocuklara 1 çay kaşığı su ile karıştırılıp içilir.
BESBAYE KÖKÜ: 1 bardak suya, 4-6 gr kök konur, 10 dk kaynatılır, 5-10 dk bekletilir, balla tatlandırılır, günde 1 bardak içilir.
KARAMUK DİKENİ: 1 bardak suya, 4 gr kök veya kök kabuğu konur, 5-10 dk kaynatılır, 5-10 dk
GÜLSUYU: Gül suyuna ekmek ıslatılıp yenilir.
Gül kurutulur, toz haline getirilir, enfiye gibi buruna çekilir
(baştaki pis ve tuzlu balgamları aktırır).
KEKİK: 5 gr kekik, 5 gr sirke az miktarda tuz beraber içilir.
ZAMBAK SOĞANI: 1 bardak kaynar suya, 4 gr taze soğan ko nur, 10 dk bekletilir, günde 1 bardak içilir.
TERE TOHUMU: Tere tohumu su ve balla kaynatılıp içilir.
Taze bitki sıkılır, suyundan günde 1 bardak içilir.
Tere tohumundan toz halinde günde 3 gr şeker veya balla yeni lir.
SU ZAMBAĞI: 1 bardak kaynar suya, 2-10 gr kök konur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bardak içilir. Kökler toz haline getirilir, 30 gr bal şerbeti ile içilir.
BAYIR TURPU: Bayır turpu ren delenir, üzerine şeker konulur, 1 gece bekletilir, meydana gelen su dan günde 3 defa 1 kaşık içilir. Veya turp suyu balla tatlandırılıp içilir. (Tercihan yatmadan evvel içilmelidir).
1 kaşık bayır turpu suyu 1 kaşık balla yenilir.
TERMİYE: Termiye kavrulur, toz haline getirilir, 4 gr bal ve sıcak su ile şerbet yapılıp içilir.
ÇÖREKOTU: Çörekotu toz hali ne getirilir, 4 gr bal ve sıcak su ile şerbet yapılıp içilir.
KİMYON: Kimyon su ve sirke ile kaynatılıp içilir (balgamı kuru tur).
1 bardak kaynar suya, 4-10 gr kimyon konur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bardak içilir. Kimyon toz halinde günde 3-5 defa 0,5-1 gr içilir.
MERSİN MEYVESİ: 1 bardak kaynar suya, 4-6 gr meyve konur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bar dak içilir.

BEYİN KANAMASININ SEBEPLERİ BELİRTİLERİ VE BİTKİSEL TEDAVİSİ


Beyin kanaması, Beyini besleyen damarların cidarının yırtılması sonucu,kanın beyin içine sızması ve beyin dokusunu tahrip etmesidir.
BEYİN KANAMASININ SEBEPLERİ
Beyin kanamalarının nedenleri arasında en sık rastlanılanı hipertansiyona bağlı beyin içi arter kanamasıdır (intraserebral kanama = serebral arter kanaması).
BEYİN KANAMASI BELİRTİLERİ;
1- Kokunç baş ağrısı,
2-Mide bulantısı,
3-Kusma,
4-Boyun sertliği,
5-Kişi, Çenesini boynuna değdirmeye çalışyor, ama eğer değmiyorsa,
6- Basit cümle bile kuramıyorsa,
7- Basit hareketleri yapamıyorsa,
Beyin kanaması geçiriyor olabilir.
BALDIRAN OTU: Baldıran to humu toz haline getirilir, 1 gr 10 gr un 5 gr pudra şekeri ile karıştırılır, öğle yemeği üzerine 1 çay kaşığı su ile içilir.
GÜNLÜK: Günde 4 gr günlük kuru üzüm ve fıstıkla yenilirse beyin kanamasını durdurur.
GÜVEY FENERİ: Güvey feneri tohumlan toz haline getirilir, 0,6-0,7 mgr aynı nisbette çörekotu tozu ile karıştırılır, menekşe yağı ilave edilir. Enfiye gibi buruna çe kilir.
SOYA FASULYESİ: Soya fasulye si ılık suya ıslatılır, 1 gece bekleti lir, süzülür, kavrulup yenilir (beyin kanamasını önler).
YEŞİL ÇAY: Yeşil çay içildiğinde beyin kanaması riskini önler.
SERVİ TOHUMU: 300 gr beyaz şaraba 30 gr toz haline getirilmiş tohum konur, 10 gün bekletilir, günde 1 defa 1 çay bardağı suya,2 tatlı kaşığı konulup içilir.
BEYİN HASTALIKLARI
KINA TOHUMU: Kına tohumu toz haline getirilir, günde 5 gr, balla macun yapılıp yenilir.
BÜYÜK TEŞBİH AĞACI: Büyük teşbih ağacı çiçekleri koklanır. (Beyindeki uyuşukluğu ve tutuk luğu giderir)
BAN OTU YAPRAĞI: Ban otu yaprağı ve tohumu toz haline ge tirilir, günde 0,4-1 gr kullanılır.
Ekstrası 0,15-0,45 gr içilir. (Dok tor kontrolünde)
HAVACIVA KÖKÜ: 1 bardak kaynar suya, 4-10 gr kök konur, 10 dk bekletilir, buruna çekildi ğinde beyni temizler.

KALORİ NEDİR GÜNLÜK KALORİ İHTİYACI NE KADARDIR?


Yiyeceklerin yakılmasıyla ortaya çıkan enerjiye kalori denir.Bilimsel olarak kalori; 1 gram suyun ısısını 1 derece yükseltmek için gerekli enerji miktarıdır. Yiyeceklerin kalori miktarını ölçen ve kalorimetre adı verilen alet, bir su tankı ve onun içine batırılmış, yüksek basınçlı oksijen bağlantısı olan çelik bir kaptan oluşan basit bir düzenektir.
GÜNLÜK KALORİ İHTİYACI NE KADARDIR?
Vücudun ihtiyacı olan kalori miktarı, söz konusu kimsenin yaptığı işle ilgilidir. Sözgelimi, yaklaşık olarak 50 kiloluk bir kimsenin her gün için 1680 kaloriye ihtiyata vardır. Fakat bu durum, tam bir dinlenmeyle geçirilen gün içindir. Eğer masa başı işi gibi yorucu olmayan bir şeyde çalışıyorsa, vücudun kalori ihtiyacı her gün için 3360 kaloriye çıkar. Ağır işte çalışıyorsa, vücudun sağlıklı ve gerektiği gibi çalışması 6720 kalori ihtiyacı doğurur.
KALORİ GERÇEKLERİ;
Süpermarkete gittiğinizde görürsünüz ki, en ucuz kaloriler size en çok kilo aldıranlardır. İşlenmiş yemeklerde ki eklenmiş şeker ve yağ.”
Çoğu insan sağlıklı beslenmenin, az kalori almanın pahalı olduğu düşüncesine sahip. Eğer hesaplarsanız hazır yemek ve fastfood'a harcanan paraların gerçekten çok pahalı olduğunu ve sağlıklı yemek yemenin, eğer doğru alışveriş yapmasını biliyorsanız, bir servete malolmadığını görürsünüz.
Kaloriler yediğiniz yemeklerin içinde ne kadar enerji bulundurduğunu gösterir. Her yemek yediğinizde tercih ettiğiniz yemeğe göre belli bir miktarda kalori alırsınız. Aynı şekilde, kaloriler herhangi bir fiziksel aktiviteye katıldığınız zaman harcadıklarınızdır. Bu aktiviteler maratonda koşmaktan, bilgisayarınızda bu cümleyi okumaya kadar değişebilir.
Bütün gün hareket etmeden yatakta yatsanız bile, belli bir miktarda kalori yakarsınız, buna da temel metabolik oran denir.
Eğer siz vücudunuzun kilonuzu koruması için gereken kaloriden fazlasını alırsanız, kilo alırsınız. Aynı şekilde, gereken kaloriden daha az alırsanız, vücutta yağ azalması ve kas yapımını görürsünüz. Hangi tür kalori olduğuna ve egzersiz türünüze bağlı.
Vücut şeklinizini değiştirmek için, yeni vücut dokusu için (kas yapımı) veya fazla vücut dokusunu kullanmak için (yağ kaybı) egzersiz ve diyet arasındaki kalori balansınızı dengelemeniz gerekli.
Bu kalori dengesini kurduğunuz zaman, fiziksel amaçlarınıza daha kolay ulaştığınızı göreceksini

BEYİN YORGUNLUĞUUNUN BİTKİSEL TEDAVİSİ NEDİR


Beyin yorgunluğu, sürekli bitkinlik, neşesizlik, uykusuzluk,halsizlik gibi belirtilerle ortaya çıkan ve genellikle yoğun bir hayat temposundan kaynaklanan bir durumdur. Yani, beyinin, sürekli bir şeylerle meşgul olması halidir.
YORGUNLUĞUN NEDENLERİ ;
Vitamin ve mineral eksiklikleri, hipoglisemi gibi metabolik sorunlar, tiroid ve böbrek üstü yetmezliği gibi hormonal problemler, karaciğer, kalp ve böbrek sorunları, kansızlık hatta enfeksiyonlar yorgunluğa neden olabiliyor. Yorgunluğun nedenleri bunlarla da sınırlı değil. Stres yönetimindeki eksiklikler, uyku problemleri, depresyon ve motivasyon düşüklüğü de sizi yorgun düşürebiliyor. Ayrıca beslenme planındaki eksiklikler, aşırı alkol ve sigara tüketimi, aktivitesi az bir hayat sürmek yorgunluğa adeta davetiye çıkarıyor. Kış aylarında ise soğuk algınlığı ve grip sizi yorgun düşürebiliyor.
BEYİN YORGUNLUĞUNUN BİTKİSEL TEDAVİSİ;
ANASON: 1 bardak kaynar suya, 2-4 gr anason konur, 10 dk bekle tilir, günde 2-3 bardak içilir.
Anason toz haline getirilir, günde 3 defa 0,5-1 gr içilir.
BİBERİYE: 1 bardak kaynar su ya, 10-20 gr bitki konur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bardak içi lir.
Biberiye toz haline getirilir, gün de birkaç defa 1-4 gr içilir. Biberiye yağı 3 damla bir şekerle alınır.
POLEN: Polen kür halinde kulla nımlarda günde 15-20 gr kullanı lır. 15 gün devam edilir. 1 hafta ara verilir. Böylece bir müddet devam edilir.
Devamlı kullanımlarda günde 2-4 gr içilir.
KUŞBURNU: 1 bardak kaynar suya, 10 gr meyve konur, 10 dk bekletilir, günde 3-4 bardak içilir. MISIR: Mısır haşlanıp yenilir.
KAYISI: Taze veya kuru kayısı yenilir.
FASULYE KAPÇIĞI: 1 bardak kaynar suya, 1 çay kaşığı fasulya kapçığı toz halinde konulur, 10 dk bekletilir, günde 2-3 bardak içilir.
Taze kapçıklarda kaynatılıp içile bilir.
1 bardak suya, 4 gr taze kapçık konur, 20 dk kaynatılır, günde 2-
3 bardak içilir.
OĞULOTU: 1 bardak kaynar su ya, 4-10 gr bitki konur, 10 dk bekletilir, günde 3 bardak içilir. Bitki toz haline getirilir, günde 3- 4 defa 1-4 gr içilir.
Tohumu toz haline getirilir, gün de 3 defa 3 gr içilir.
Taze bitki sıkılır, suyundan yarım fincan içilir, (beyni güçlendirir).
ÇAY: Günde içilen 3-5 bardak çay beyni uyarır, yorgunluğunu giderir.

8 Nisan 2010 Perşembe

MAKARNA SALATASI NASIL YAPILIR


Makarna, yemek olarak hepimizin bildiği ve sevdiği bir yemek.Peki, makarna ile nefis bir makarna salatası yapmaya ne dersiniz? İşte tarifimiz için gerekli malzemeler ve yapılış şekli :
GEREKLİ MALZEMELER :
*1/2 paket makarna (Kısa şekilli makarnalardan daha güzel salata oluyor),
*5 yemek kaşığı yoğurt,
*1 yemek kaşığı mayonez,
*2 diş sarımsak,
*3-4 yemek kaşığı sıvıyağ,
*1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber,
*5-6 adet küçük salatalık turşusu,
*Patates, havuç, bezelye garnitür (İsteğe bağlı),
*Tuz,
HAZIRLANIŞI : Makarnayı bol suda tuz atarak haşlayın. Süzgece alıp bekletin. Arada bir süzgeci sallayarak yapışmalarını önleyin.
Salatalık turşularını küçük küçük doğrayın. Hazır garnitür koyacaksanız suyunu iyice süzdürün.
Yoğurt, mayonez ve ezilmiş sarımsağı kaseye koyun ve çırpma teliyle çırpın.
Servis tabağına ılınmış olan makarnayı koyun, üzerine turşu, garnitür ve yoğurtlu karışımı ekleyin. Tahta kaşıkla yavaş yavaş karıştırın.
Sıvıyağı hafif kızdırın, ocağı kapatın (biberin yanmaması için), toz kırmızı biberi ekleyin ve karıştırın. Bu sosu makarnanın üzerine gezdirin. Afiyet olsun !....

EGZERSİZ SONRASI BESLENME


Egzersiz, sağlıklı bir yaşantı için, olmazsa olmaz bir konu. Peki, egzersizin ne olduğunu biliyor musunuz? Fizik aktivite, iskelet kaslarının kasılması sonucunda üretilen, bazal düzeyin üzerinde enerji harcamayı gerektiren bedensel hareketlerdir. Egzersiz, fizik aktivitenin alt sınıfı olarak kabul edilir. Planlı yapılandırılmış, istemli, fiziksel uygunluğun bir ya da bir kaç unsurunu geliştirmeyi amaçlayan sürekli aktivitelerdir.
Bu yazımızda, egzersiz sonrası beslenme, egzersiz sonrası oluşan kas ve baş ağrılarına doğal çözümler ve sağlıklı bir vücut için, alınması gereken besinlerden bahsetmek istiyoruz.
Yediğiniz yemek size sadece enerji vermiyor – kaslarınızı esnetiyor, yağ yakmanızı sağlıyor hatta kardiyovasküler sağlığınızı arttırıyor.
Bu 7 besini spordan önce ve sonra tüketin ve sonuçlarını çok kısa bir zamanda göreceksiniz.
Ispanağın Gücü : Ispanak kaslar için benzin. Ama, sizi ince ve seksi yaptığı için değil. Rutgers Üniversitesi araştırmacıları bu yapraklı yeşildeki bileşimin protein birleşimini %120 arttırdığını böylece her egzersizden sonra kas dokusunun tedavi edilmesine yardımcı olduğunu buldular. Ancak anormal sonuçlar görmek için Temel Reis miktarlarında yemeniz gerekli – günde bir kilo demir içeren sebzelerden bahsediyoruz.
Doğru egzersiz yemekleri sonuçlarınızı hızlandırır ve sizi sağlıklı yapar. Daha iyi bir vücut için yemek yemeye hazır mısınız? Bu 7 yiyecek ve içecek yaptığınız herhangi bir egzersizi daha etkili yapacak – ter atmanız bitse bile.
Kas düzelmesi için Anans ve Papatya : Bu iki tropik meyve bromelain ve papain ile doludur. Bu enzimler sindirim için proteinlerin kırılmasına yardımcı olmakla kalmayıp egzersiz sonrası kas tedavisini hızlandırırlar.
Kardiyovasküler egzersiz için Somon : Avustralyalı araştırmacılara göre 8 hafta boyunca balık yağı içen bisikletçilerin kalp atışları daha yavaş ve yoğun bisiklet programındayken daha az oksijen tüketkleri ortaya çıktı. Balık yağındaki yağ asitleri kaslara ve kalp hücrelerine işleyerek bir etkisi oluyor ve bu tüketildikten sonra 3 hafta sürüyor. Bu yüzden hergün balık yağı hapı alın veya haftada birkaç kere yağ asidi zengin olan balık yiyin.
Kas yapmak ve tedavisi için Fıstık ezmesi, Reçel veya Kıymalı Makarna; Ağırlık idmanlarından sonra yenebilecek en iyi yemek: 400 kalorisi olan, 20 ila 30 gram proteine sahip (yeni kas yapılanması için) ve 50 ila 65 gram karbonhidrata sahip olan (eski kasları tedavi etmek için) bu sıralamaya giren besinlerdir. Fıstık ezmesi ve reçelli sandviçler veya küçük bir porsiyon kıyma soslu makarna bu tarife uyuyor.
Susuzluk için 250 ml Çikolatalı süt : En iyi spor içeceği inekten gelebilir. İngiliz araştırmacılara göre süt, egzersizden sonra susuzluğu geçirmek için sudan veya spor içeceklerinden daha iyidir. Neden? Süt elektrolik ve potasyuma sahip olduğundan.
Ayrıca çikolata süte karbonhidrat, protein ve kas yenilenmesi için yağ katıyor.
Ağrıyı dindirmek için Kahve : Georgia Üniversite'sinin araştırmacıları egzersizden sonra kafein takviyesi (2 bardak kahveye eşit) almak kas ağrılarını ağrı ilaçlarından daha çok geçirdiğini ortaya çıkardı. Kafein ağrı alıcı sinirlerini bloklayan bir kimsayaldır.
Kas tedavisi için Yeşil Çay : Brezilyalı araştırmacılar bir hafta boyunca günde 3 bardak yeşil çay içen katılımcılarda direnç yüzünden sebep olan hücre hasarında azalma olduğunu farkettiler. Günde birkaç bardak yeşil çay içmek yoğun bir egzersizden sonra kaslarınızın tedavisini hızlandırabilir.
Dayanıklılık için Soğuk Su :Egzersiz sırasında ve öncesinde soğuk su içmek dayanıklılığınızı arttırabilir. İngiltere'de bir araştırmada sıcak nemli bir ortama girmeden yarım saat önce 887 ml soğutulmuş su içen ve bisikletteyken az miktarlarda su içen bisikletçiler sıcak su içen bisikletçilere nazaran %23 daha uzun dayanmışlar.
Soğuk su içmek vücut ısısını düşürmek için en iyi yol olabilir bu yüzden ısınmak ve yavaşlamak daha uzun sürebilir.

MAKARNA VE MAKARNA SOSU NASIL YAPILIR


Herkesin yapmayı ve yemeyi sevdiği, makarna yemeğini, yapmanın püf noktasından bahsetmek istiyoruz. Özellikle bekar beyler ve öğrenciler için, çok fayda sağlayacak bir bilgi...
*Her zaman büyük bir tencere kullanın.
*225 gr. makarnaya 2,25 lt. Su kullanın.
*Suya bir yemek kaşığı tuz ekleyin.
Makarnayı eklemeden önce suyun yeterince kaynadığından emin olun. Makarna tanelerinin birbirinden ayrılması için sadece 1 kez karıştırın. Eğer spaghetti gibi uzun bir makarna pişiriyorsanız, tamamının suyun içerisine girmesini sağlayacak şekilde dibe doğru batırın.
Mutfak saatinizi kurun. Makarnanın ideal pişirme süresi 10-12 dakikadır. Ancak bu süre makarnanın şekline ve kalitesine göre değişir. En geçerli yol, tadına bakmaktır. Bu nedenle pişirme sırasında 8., 9. ve 10. dakikada makarnanın tadına bakın. Bu özellikle yeni marka bir makarnayı denerken gerekmektedir.
Soslu bir makarna yapacaksanız, kaynama süresini 1 dakika kısaltıp onu pişirme süresine ekleyebilirsiniz Lavabonun içinde süzgeciniz hazır olsun. Süzgecin etrafından sıcak su akıtmaya başlayın ki, süzgeç sıcak makarnaya hazır olacak derecede ısınsın. Süzgecin nemli kalması makarnanın kurumasını engelleyecektir.
MAKARNA SOSU : MALZEMELER;
*4 çorba kaşığı(80 gr) sadeyağ veya margarin,
*5 orta boy (750 gr) domates,
*2 baş orta boy(150 gr) soğan,
*4 bardak su(veya et suyu),
*1 çorba kaşığı un,
*1/2 çorba kaşığı toz şeker,
*1 kahve kaşığı kırmızıbiber,
*yeteri kadar tuz,
YAPILIŞI :İnce ince doğranmış soğan, yağ ve yeteri kadar tuz tencereye konur ve orta ateşte soğanlar iyice pembeleşinceye kadar kavrulur.
Soğanlar pembeleşince, un ilave edilir ve 3 dakika kadar unla beraber karıştırılarak kavrulur.
Tencereye kabuğu soyulup çekirdekleri çıkarıldıktan sonra küçük küçük doğranmış domatesler ilave edilir. Domatesler iyice ezilinceye kadar sık sık karıştırılarak pişirilir.
Domatesler ezildikten sonra su,tozşeker ve kırmızıbiber ilave edilir,karıştırılır ve koyulaşıncaya kadar kapaksız olarak kaynatılır. Sos koyulaşınca süzgece konur ve kaşıkla bastırılarak süzülür. Elde edilen boza kıvamındaki sos servise hazırdır.

BADEMCİK İLTİHABI BİTKİSEL TEDAVİ


Tıp dilinde, tonsillit olarak adlandırılan, bademcik iltihabı, normal şartlar altında, hayati tehlike arz etmeyen, ama, bazı durumlarda, üst solunum yollarında ve böbreklerde tehlikeli etkilerin oluşmasına yol açan bir hastalıktır.
Bademcik iltihabı için şifalı bitkiler ve bitkisel kürler aşağıda verilmiştir.
EBEGÜMECİ: 1 bardak suya, 10 gr ufalanmış bitki konur, 5 dk kaynatılır, ılıyınca gargara yapılır.
BÖĞÜRTLEN KÖKÜ VEYA YAPRAĞI: 1 bardak suya, 10 gr doğranmış kök veya yaprak ko nur, 5-10 dk kaynatılır, bu su ile gargara yapılır, çay gibi içilir.
ERİK YAPRAĞI: Erik yaprakları kaynatılır, suyu ile gargara yapılır.
KARADUT YAPRAĞI: 1 fincan sıcak suya, 1 fincan dut şurubu ilave edilir, sıcak olarak gargara yapılır ve yutulur. Bilhassa çocuklar için çok faydalıdır.
MEŞE MAZISI: Mazı parçalanır kaynatılır, suyu ile gargara yapılır.
TURP: Turp sıkılır, suyu buruna çekilir.
BAL: Kaynatılmış adaçayına biraz bal, biraz sirke karıştırılır, gargara yapılır.
1 bardak ılık suda 1 tatlı kaşığı bal eritilir, üzerine limon sıkılır, bununla gargara yapılır.
LAHANA YAPRAĞI : Lahana yaprağı kaynatılır, suyu ile gargara yapılır.
KENEVİR: 1 bardak kaynar suya 1 kaşık dövülmüş kenevir konur, 10 dk bekletilir, 1 günde tüketilir.
FARFARA OTU ÇİÇEĞİ : 1 bardak kay nar suya, 5 gr çiçek konur, 10 dk bekletilir, günde birkaç kaşık içi lir.