
Tatil mevsiminde, güneş ve denizin faydaları, sandığımızdan daha fazla. ama, bir de her zaman göz ardı edilen zararları mevcut. Bu zararları ekarte etmek için de, bazı önlemler almak ve cildimizi, olduğundan daha fazla özen göstermek gerekiyor.
Çünkü, eğer dikkat edilmezse güneş ışınları kansere bile sebep olabiliyor. Uzmanların, yaşlanma etkilerini geciktirmek ve citl hastalıklarından korunmak için, ilk önerisi, yaşam boyunca güneşten korunmak. Fakat biz nicedir bronzlaşmayı güzelleşmek olarak biliyoruz. Evet güneş banyoları insanı alabildiğine gevşetmesine rağmen, ne yazık ki cilt direkt olarak güneş ışınlarına maruz kalamayacak kadar hassas. Amato’nun anlattığına göre cildimizde oluşan ve hoşumuza giden veya gitmeyen tüm değişiklikler, bronzlaşmanın kendisi bile sağlığımızı tehdit eden alarm zilleri…
Güneşin zararları ;
*Güneş, kırışıklıkların sorumlusudur. Yani yaşlanmayı hızlandırır.
*Güneşlenmek veya solaryumda bronzlaşmak çok keyifli gibi görünebilir. Ama bu madalyonun sadece bir yüzü. Madalyonun diğer yüzü ise bronzlaşma tutkusunu sorguluyor ve insanları tedbirli olmaya davet ediyor. Yazın güneşte, kışın solaryumda bronzlaşma sefasının faturası, erken yıpranan, yaşlanan bir cilt ve kanser riski oluyor.
*Kızıl saçlı ve çilli kişilerin güneşten korunması gerekiyor. Çünkü bu cilt tipinde koruyucu melanin üretimi çok azdır. Beyaz tenli, kızıl saçlı insanların, güneşe çıktıklarında, kısa sürede kızarmaları, sonra da yüz ve omuzlarının çillerle dolması işten bile değil. Bronzlaşmaları ise sadece hayaldir. Cilt kanseri olma riski çok yüksektir.
*Beyaz tenli açık renk gözlü kişilerin de güneşte çok kalmaları kanser riskini artırıyor. Güneşe çıktıklarında cilt yanar, kızarır, soyulur ama pek bronzlaşmaz.
*Açık tenli, kumral kişilerin ciltleri güneşte hafif yanar, bronzlaşmaya biraz müsaittir. Cildi koruyarak ve nemlendirerek, dikkatli bir şekilde bronzlaşabilirler. Fakat güneşin kalıcı hasarlarına karşı bağıklıklıkları yok.
*Koyu buğday tenliler ayrıcalıklı cilt tipine sahip. Güneşte kızarmazlar ve ilk andan itibaren esmerleşirler. Fakat cilt lekelerine ve kanser riskine karşı garantileri yoktur.
Güneşten korunmak için ;
*Giysiler sıcaklığın etkisini hafifletir. Yazın şort ya da badi tarzında kolları ve bacakları açıkta bırakan kıyafetler tercih edilir. Oysa bu giysiler yerine uzun kollu bir tişört, şort yerine vücudu sıkmayan bir pantolon giymek, kendinizi çok daha rahat hissetmenizi sağlar.
*Delikli veya çok bol şeyler giymeyin.
*Güneşli günlerde seçilecek en iyi renk beyazdır ya da açık renkleri tercih edin.
*Şapka kullanın. Özellikle saçlarınız seyrek veya dökülmüş ise başınızı güneşten koruyun.
*Güneş gözlüğü kullanın. Camları koyu renkli ve UV filtreli olanları idealdir.
*Güneş kremi kullanmayı ihmal etmeyin. Güneş kremleri en iyi kırışık giderici kremlerdir.
Çünkü, eğer dikkat edilmezse güneş ışınları kansere bile sebep olabiliyor. Uzmanların, yaşlanma etkilerini geciktirmek ve citl hastalıklarından korunmak için, ilk önerisi, yaşam boyunca güneşten korunmak. Fakat biz nicedir bronzlaşmayı güzelleşmek olarak biliyoruz. Evet güneş banyoları insanı alabildiğine gevşetmesine rağmen, ne yazık ki cilt direkt olarak güneş ışınlarına maruz kalamayacak kadar hassas. Amato’nun anlattığına göre cildimizde oluşan ve hoşumuza giden veya gitmeyen tüm değişiklikler, bronzlaşmanın kendisi bile sağlığımızı tehdit eden alarm zilleri…
Güneşin zararları ;
*Güneş, kırışıklıkların sorumlusudur. Yani yaşlanmayı hızlandırır.
*Güneşlenmek veya solaryumda bronzlaşmak çok keyifli gibi görünebilir. Ama bu madalyonun sadece bir yüzü. Madalyonun diğer yüzü ise bronzlaşma tutkusunu sorguluyor ve insanları tedbirli olmaya davet ediyor. Yazın güneşte, kışın solaryumda bronzlaşma sefasının faturası, erken yıpranan, yaşlanan bir cilt ve kanser riski oluyor.
*Kızıl saçlı ve çilli kişilerin güneşten korunması gerekiyor. Çünkü bu cilt tipinde koruyucu melanin üretimi çok azdır. Beyaz tenli, kızıl saçlı insanların, güneşe çıktıklarında, kısa sürede kızarmaları, sonra da yüz ve omuzlarının çillerle dolması işten bile değil. Bronzlaşmaları ise sadece hayaldir. Cilt kanseri olma riski çok yüksektir.
*Beyaz tenli açık renk gözlü kişilerin de güneşte çok kalmaları kanser riskini artırıyor. Güneşe çıktıklarında cilt yanar, kızarır, soyulur ama pek bronzlaşmaz.
*Açık tenli, kumral kişilerin ciltleri güneşte hafif yanar, bronzlaşmaya biraz müsaittir. Cildi koruyarak ve nemlendirerek, dikkatli bir şekilde bronzlaşabilirler. Fakat güneşin kalıcı hasarlarına karşı bağıklıklıkları yok.
*Koyu buğday tenliler ayrıcalıklı cilt tipine sahip. Güneşte kızarmazlar ve ilk andan itibaren esmerleşirler. Fakat cilt lekelerine ve kanser riskine karşı garantileri yoktur.
Güneşten korunmak için ;
*Giysiler sıcaklığın etkisini hafifletir. Yazın şort ya da badi tarzında kolları ve bacakları açıkta bırakan kıyafetler tercih edilir. Oysa bu giysiler yerine uzun kollu bir tişört, şort yerine vücudu sıkmayan bir pantolon giymek, kendinizi çok daha rahat hissetmenizi sağlar.
*Delikli veya çok bol şeyler giymeyin.
*Güneşli günlerde seçilecek en iyi renk beyazdır ya da açık renkleri tercih edin.
*Şapka kullanın. Özellikle saçlarınız seyrek veya dökülmüş ise başınızı güneşten koruyun.
*Güneş gözlüğü kullanın. Camları koyu renkli ve UV filtreli olanları idealdir.
*Güneş kremi kullanmayı ihmal etmeyin. Güneş kremleri en iyi kırışık giderici kremlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder